"TARIM VE HAYVANCILIĞIN BAŞKENTİYDİK, İKİ KİLO ETE MUHTAÇ EDİLDİK"
Başkan Doğan, Van’ın bir zamanlar tarım ve hayvancılıkta Türkiye’nin en güçlü illerinden biri olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Bir dönemler iki katlı kamyonlarla Irak’a, İran’a hayvan sattığımız günleri herkes hatırlar. Van, tarım ve hayvancılığın başkenti olarak bilinirken bugün iki kilo ete muhtaç edilen bir halkın trajedisini yaşıyoruz. Hükümetin yanlış politikaları yüzünden halkımız, iki kilo et almak için saatlerce kuyruklarda beklemek zorunda kalıyor. Bu tablo, halkımızın kaderine terk edildiğinin en açık göstergesidir.”

"GEÇMİŞİN GÜCÜ BUGÜN YOKSULLUĞA TESLİM EDİLDİ"
Başkan Doğan, Van halkının yoksullaştırılarak yönetilmeye çalışıldığını vurguladı:
“Geçmişte Van, üreten ve ihraç eden bir il iken, bugün ithalata bağımlı, halkı yoksullaştırılmış bir hale getirildi. Tarım ve hayvancılığın merkezi olan Van’da, insanlar artık ete ulaşamıyor. Halkımızın alın teri ve emeğiyle büyüttüğü bu sektörler bilinçli bir şekilde çökertildi. Bu durumu kabul etmemiz mümkün değil.”

"SORUNLARA DUYARSIZ KALMAYACAĞIZ"
Başkan Doğan, CHP olarak Van’ın sorunlarına hiçbir zaman duyarsız kalmadıklarını ve kalmayacaklarını belirterek şu açıklamalarda bulundu:
“Van halkının yanında olmaya, sorunlarını gündeme taşımaya devam edeceğiz. Tarım ve hayvancılığın tekrar güçlendirilmesi, halkımızın hak ettiği yaşam standartlarına kavuşması için mücadele edeceğiz. CHP olarak Van’ın hiçbir sorununa duyarsız kalmadık, kalmayacağız.”

"YOKSULLAŞTIR, MUHTAÇ BIRAK, YÖNET ANLAYIŞINA SON VERECEĞİZ"
Başkan Doğan, hükümetin yoksullaştırarak yönetme anlayışını eleştirerek şunları söyledi:
“Bu hükümetin temel politikası ‘Yoksullaştır, muhtaç bırak, yönet’ anlayışıdır. Halkımızı ekonomik darboğaza sürükleyen, tarımı ve hayvancılığı yok eden bu düzen artık sona erecek. Halkımızın hak ettiği refahı sağlamak için var gücümüzle çalışacağız.”

"HALKIMIZ KUYRUKTA BEKLEMEK ZORUNDA DEĞİL"
Başkan Doğan, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Van halkı, iki kilo et için saatlerce kuyruklarda beklemek zorunda değil. Bu tablo, Türkiye’nin zenginliklerini adil bir şekilde paylaşamayan mevcut düzenin eseridir. Halkımız bu adaletsiz düzene ilk seçimde son verecek ve hak ettiği yaşam koşullarına kavuşacaktır.”